Normalleşme Süreci ve Meslek Birliklerinin Seçim Sistemi
Değerli Meslektaşlarım,
Hepinizi en samimi duygularımla selamlıyorum.
Bir önceki buluşmamızın ardından normalleşme sürecinin fiili olarak başlaması ve Baroların seçim sistemlerinin değiştirilmesinin gündeme gelmesi gibi önemli iki olayla karşılaştık. Bu yazımda sizlere mevcut konular hakkındaki görüşlerimi ifade etmek istiyorum.
2019 yılının sonunda başlayıp kısa sürede tüm dünyaya yayılan ve insanlığı hemen hemen tüm alanlarda derinden etkileyen Covid-19 hastalığının neden olduğu salgında, bir süredir normalleşme dönemi adı verilen, birtakım yasakların kalktığı yeni bir aşamaya geçmiş bulunuyoruz. Mayıs ayında başlayan normale geçiş takviminde, bazı değişimlerin zamana yayılmayarak süratli şekilde yürürlüğe konması ve insanların bireysel olarak önlem almada yeterince özenli davranmaması sebepleriyle ne yazık ki kazanımlarımızı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Nitekim son günlerde artan vaka sayıları durumun vahametini gözler önüne seriyor. Sayısı yükselişe gecen vakalar konusunda, halkın en yakın sağlık danışmanı olmamız vesilesiyle insanların kurallara uyma motivasyonlarını artırmada hepimize önemli görevler düşmektedir. Bir insanı belli bir yönde harekete geçirebilmenin ilk şartı, o insanın o yönde bir alternatifin olduğunu bilmesi ve bu bilgiyi algılayabilmesidir. Bu noktada eczaneler, aylardır devam eden çeşitli platformlardaki bilgilendirme kanallarının bir diğer güçlü alternatifidir. Dolayısıyla sağlık danışmanı olmamız sebebiyle insanları gerekli ölçüde ikaz etme hakkını verimli bir biçimde kullanmanın her gün eczanelere gelen milyonlarca vatandaş üzerinde olumlu anlamda bir etki yapacağı açıktır.
Ülkemizde geniş çaplı bir normalleşme süreci yaşanırken bizler eczanelerimizde toplumdaki birçok kurum ve kuruluşa nazaran ciddi tedbirleri uygulamaya devam ediyoruz. Bu doğrultuda hazırladığımız Normalleşme Eylem Planı'nda aleni bir gevşemeye mahal verilmemesine özen gösterdik ve eczanelerde uyulması gereken kuralları siz değerli meslektaşlarımızla paylaştık. Bunun yanında salgının en şiddetli günlerinde aldığımız bir başka önlem olan Covid-19'a yakalanma ihtimali bulunan eczanelere maddi destek paketimiz halen geçerlidir. Dilerim, hiçbir eczacımız bu menfur hastalığa yakalanmaz ve zorluklarla dolu bu dönemi sağlıklı şekilde atlatır. Ama ancak istemediğimiz bir durum olması halinde, Oda olarak her zaman meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu bilmenizi isterim.
Değerli Meslektaşlarım,
Ülke gündemimizi meşgul eden bir başka önemli konu ise Baroların seçim sistemlerinin değiştirilmek istenmesidir. Baroları ve devamında birçok meslek birliğini etkileyecek olan bu değişikliğin sakıncalı yönlerini sizlere açıklama gereği duyuyorum.
Demokratik sistemlerde, denge-denetleme mekanizmasının sağlıklı şekilde işletilmesi, sistemin hayatını devam ettirmesinin ön koşuludur. Demokrasinin olmazsa olmazlarından denge mekanizmasının çalışması, erkler ayrılığının ve bu ayrılığı destekleyen sivil toplumun mevcudiyetiyle sağlanır. Meslek örgütleri de bu yapıların anayasal statüdeki birer parçasıdır. Dolayısıyla meslek örgütlerinin yara almasına neden olacak bütün adımlar, esasında sistemi tıkayarak demokrasiye zarar verecektir. Getirilmek istenen yeni çoklu baro düzenlemesi ile birçok teknik sorunun ortaya çıkacağı açıktır. Fakat en önemli sorun, baroların etkinliğinin azaltılması hususudur. Birliktelikleri sarsılıp etkinliği azalan baroların bünyelerinde, kamunun denetlenmesi ve bununla mücadele edilmesi konusunda fikir ayrılıkları belirecek ve dolayısıyla vatandaşın uğradığı haksızlık/lara karşı çıkan güçlü itirazın sesi ister istemez kısılacaktır. Bir diğer sakıncaya değinecek olursak, Baroların bölünmesi, benzer siyasi görüşten avukatların bir araya gelmek suretiyle yeni barolar oluşturmasına, böylelikle siyasallaşmanın artmasına olanak sağlayacaktır. İdeolojik darboğazdaki sığ siyasetin içine gömülmüş olmak hali, baroların kuruluş amacına uygun şekilde hareket edememelerine ve asli vazifelerini yerine getirememelerine neden olacaktır.
Tüm bunların yanında, mesleklerin ve meslek örgütlerinin acilen çözülmesi gereken bir yığın problemi varken çareyi birliklerin yapısını değiştirmekte aramak, gerek kısa gerekse uzun vadede hâlihazırdaki sorunlar yumağını artırmaktan başka işe yaramayacaktır. Şu unutulmamalıdır ki, avukatlar devleti devlet yapan yargı erkinin yapı taşlarıdır. Bu bakımdan onları etkisiz kılmak şöyle dursun, ihya etmek yönünde ciddi atılımlar gereklidir. Ayrıca bütün dünya Covid-19'un pençesindeyken ve haliyle ülkemiz de bu durumdan ağır biçimde etkilenmişken böyle bir konunun gündeme getirilmesi bize göre son derece yanlıştır. Bir an evvel bu yanlıştan dönülmeli ve tüm hayatımızı baştan aşağı değiştiren küresel düzeydeki Covid-19'a odaklanılmalıdır.
Sözlerimi bitirirken son olarak şunları ilave etmek istiyorum: Demokrasi dün ortaya çıkmış alelade bir sistem değil; binyıllardır tüm insanlığın çeşitli şekillerdeki katkılarıyla günümüze kadar ulaşmayı başarmış, özellikle son iki yüz yıldır birçok ülkede uygulanan, hepimizin, hepimiz için sahip çıkmak, koruyup kollamak ve geliştirmek zorunda olduğu bir sistemdir.
Bir sonraki görüşmemizde mevcut sorunların aşılmış olmasını umuyor, her birinize sağlık dolu günler diliyorum.
ANKARA ECZACI ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI